13 Kasım 2018 Salı

Düşlerim

Hayalimde bir yer var.
Bambaşka bir diyarın, bambaşka bir bölgesi.
İçinde, sadece sen ve ben.
Küçük iyi bir ev, minik hoş bir bahçe.
Cazibeli, hoş kokulu çiçekler.
Ev, göle yakın ve ağaçların arasında, kocaman ağaçların.
Masmavi bir gök yüzü, tertemiz bir havada.
Hayatımın en güzel anları, seninle.
Bana baharımı yaşatıyorsun, güneşim olup bu kasvetli hayatıma ışık saçıyorsun.
Anka kuşu misali, küllerimden yeniden doğduğumu hissediyorum.
Seninle ormanda geziyoruz, etraf cıvıl cıvıl.
Sanki doğa, çektiğim acıları görüp, kurtulduğum kıştan baharımı ayaklarıma seriyor.
En sevdiğimiz ağacın gölgesinde dinleniyoruz.
Ve konuşuyoruz, konuşuyoruz, konuşuyoruz.
Gözlerine baktığımda, aşkının sonsuz olduğunu anlıyorum.
Sana dokunduğumda, bana sarılıyorsun.
Ve öpüşüyoruz.
Öpüşmemiz sıcak ve yumuşacık, tıpkı Cennet’te gibi.
Ve ben Melek olduğumu düşünüyorum.
Yaz güneşim gibi sıcacık, umut dolu bir insana dönüşüyorum.
Her şey çok güzel, seninle daha güzel, şükrediyorum.
Aniden bir gün, sen ölüyorsun.
O an, yaşam benim için duruyor.
Hayat bana en kötü kabusumu yaşatıyor.
İçinde kayboluyorum.
Korkum artıyor, nefes alamıyorum..
Ve bende ölmek istiyorum
Yanına gelmek, senin olmak..
Çünkü sen, hayatımın aşkısın.
Seni hep sevdim, sonsuza kadar seveceğim bebeğim.
Çünkü ben, senin parlayan gözlerine, bahar kokuna, güneş gibi kalbine tutuldum.
İçimdeki beni, ölmek üzereyken kurtardın, yaşattın.
Artık yoksun, ne anlamı kaldı, her şey bitti.
Bekle geliyorum bir tanem, seni seviyorum bebeğim.
Ama ölemiyorum, hayatım son bulmuyor, bekleyeceğim, heyhat.
Umuyorum ki…
Bir gün tekrar buluşacağız.
Ve bir daha asla ayrılmayacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder