29 Aralık 2018 Cumartesi

Üzdün

Tek niyetim yakın olabilmekti,
Sana açılmak ve teklif etmekti,
Kalbimle çıkacaktım karşına,
Senin yalnızlık tercihin beni delirtti.

Olmuyorsa, neden diye sormak beyhude,
Keşkeler bana arkadaş oldu yine,
Saçma bir kahkaha geldi peşine,
Peki delilik bunun neresinde?

Seni sevemiyorum, iznim yok be sevgili,
Biliyorsun aslında eyvallah, arkadaşlık temelli,
İncitmez de şair ne yapsın gidip döneli,
Kalp ağrısı katlanılmıyor ki sürekli...

Anne'm

Ara sıra çizgiyi bir kaç kulaç aştım,
Yer yer, yersiz davrandım,
Kasırganın parçaladığı daldan farksızdım, seni kırdım,
Sevgiyi, sevmeyi, düşünmeyi, hissetmeyi sende tattım,
Canım Anne'm, sen olmasan ben ne yapardım?

Hissi Salaklık

Çoğu zaman anlamaz insan, aşk hissinin eksikliği yalan,
Kollarında sarabileceği adamı yahut kadını,
Uzaklarda arar da burnunun ucunu göremez aldanan,
Evim güzel evim derken içindekileri bazen sebepsizce kıran,
Ne olurdu tebessüm ettirebilseydi, hissi salaklığa gerek kalmazdı,
Sevgi doğuştan gelirmiş, zaten ellerinde olanı hissi salaklıkla değişme diyen anladı.

18 Kasım 2018 Pazar

İncitme

incitme ruhumu, yaralama sözlerinle,
kırma kalbimi, bakma gözlerinle,
üzme bedenimi, dokunma tenime,
her sözün bıçak gibi, derin yaralar bıraktı bende,
her bakışın alaycı, kalbim can kırıkları içinde,
dokunuşun tüyler ürpertici, yanıyor bu can, engelinde,
ne olurdu gülebilseydim, gül kokan teninde,
sevinirdi gözlerim, gözlerinle mutlu yüreğimde,
duyduklarım hoşuma gitmedi, yaralar kaplı içimin dehlizlerinde,
büyüdükçe pişti sözlerin zihnimde, sevgi bunun neresinde?
göz yaşı akıttıkça sana, zulüm görmek mi gözlerinde,
idam edildi şair sebepsiz yere, tebrikler o hayasız gidişlerine.

Düşledim

düşledim her gece sensizliği, kopamadım senden,
arıyorum her gece sessizliği, çınlıyor kulaklarım sesinden,
yok olmayacak anladım, ben seninle varım,
bulamıyorum kalmadı bahane, ardından soluksuz bakarım.

16 Kasım 2018 Cuma

Tokat

Sana helal olsun, başardın,
Endişelenme, amacına ulaştın,
Verilmiş olan kof bir umut idi, aklımı bulandırdın,
İliklerimde hissetmiş olsam da mutluluğu, koparırcasına söküp aldın,
Mutlu olmak harammış, bunu bana gayet net anlattın.

Şiir sahibi: Oscar Wilde.

oysa herkes öldürür sevdiğini
kulak verin bu dediklerime,
kimi bir bakışıyla yapar bunu,
kimi dalkavukça sözlerle,
korkaklar öpücük ile öldürür,
yürekliler kılıç darbeleriyle
kimi gençken öldürür sevdiğini
kimi yaşlı iken
şehvetli ellerle boğar kimi
kimi altından ellerle
merhametli kişi bıçak kullanır
çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.
kimi yeterince sevmez
kimi fazla sever
kimi satar kimi de satın alır
kimi gözyaşı döker öldürürken,
kimi kılı kıpırdamadan
çünkü herkes öldürür sevdiğini
ama herkes öldürdü diye ölmez...

13 Kasım 2018 Salı

Naçar, ucuz aşk...

ne istiyorsan aldın,
kendini ucuza sattın,
önemli olanı kavrayamadın,
sırılsıklam aşıktın,
gururundu belki engel olan,
geveziliğimdi belki engel olan,
neyse rahatım buradan,
sana selam olsun güzelim, haydi git şuradan,
elini tutmak istemiştim,
sana sarılıp sevgilin olmak,
bî perva gömerdim Dünya'da,
karşına çıkan bedhahları da,
yüzündeki gülümsemeye değişemem,
sana artık seni seviyorum diyemem,
keşke demek için çok erken,
ne olur dön gel hemen,
seviyorum seni aptal,
al kendini gel beni al,
ne olurdu sanki,
seviyorum desen ya aptal.

pansuman

bazen içimden haykırarak koşmak geliyor ama nereye kadar hiç düşünmemiştim evvelden..
ağlamak istiyorum olmuyor be abi..
aldatılmak kötüymüş ya, öyle koyuyor ki her santimde ağırlığı artıyor hacı..
çok acıtıyor, kavuruyor..
ama erkekler ağlamaz derler,
kaya gibi sağlam tasvir ediliriz ya eski heykellerde,
palavranın daniskası elbet,
bi' görsen aşkım nasıl ağladım,
ardından kanaya kanaya..
ama atlıyoruz gemiden,
karaya çıkıp kurulanmak için..

Kuzey Rüzgarı.

güneş ne zaman doğacak?
şafak karanlık, fırtınalar kopmakta..
ne zaman göreceğiz ay ışığını?
rotayı kaybettik, hep o kuzey rüzgarı yüzünden,
uçurdu haritamızı, kim bilir nasıl gideceğiz hedefe?
yakarışlarımız boğazlarımızda patlarken,
kalplerimiz iman tahtasını zorlarken,
kulaklarımız tırmalanırken,
toprağı nasıl seveceğiz?
ruh denilen parçanın ilacı,
5 harfli bil bakalım nasıldır bu acı?
işte o bende yok, bir mıncık bile,
nereye kadar bilinmemekte,
sanırım yaşayacağız üzüle üzüle.

Yolcu

arkadaş lazımdı bir ara,
nereye gitsem kapanmadı yara,
dermanı bulamadım ara ara,
yok mu dedim kardeş bir dal cigara.

rüzgar eserken karayel,
göğsüm serinledi nur yüzlü ecel,
selamlar iken şairi,
sordu nedir bu gazel?

şöyle cevap verdi şair,
aranır dururum vesair,
bir dost bir arkadaş,
bulamam gayri bir yoldaş bir sırdaş...

ZGÇ adına // bir zamanlar

bir resim çizdim,
içinde duygusal bir şeyler var,
sevginin anlam kattığı masum duygular,
yanımda görmek ve değerini hissettirmek,
senin için pek bir anlam ifade etmesede yine de senin için,
seni sevmek ne güzel şeydir,
belki hissettinde geri çekildin ya da vesaire,
ulaşılmaz bir mabet gibisin aslında diğerlerinden ayrı bir şekilde,
yanında olmak benim için paha biçilemezdir çalıntı saatlerde seninle,
varlığın, sıcaklığın ve sevgi dolu o kendini korumuş içten içe kötülüklere,
kalbini taşımak istiyorum ve seni seviyorum.

Sevmek Üzerine...

sevmek nedir? gerçekten tam olarak tadabildim mi acaba? sımsıkı sarılmayı, öpüşmeyi sevmek zannederdim bir zamanlar, her temasta mutlu hisseder ve sevgimi göstermeye çalışırdım.. ama şu günlerde sevgiyi arar oldum nedense.. şunu da ufaktan anlıyorum aslında, sevmek sadece bundan ibaret değil ve de ayrıca anlamak, görmek, hissettirmek, kol kanat germek, izin vermek, sormakmış.. dürüst olmakmış sevmek, çekinmeden korkmadan, bedelini düşünmeden koşulsuzca imiş, körü körüne dememek icab edermiş.. ama demiş ki şair, sahiplenmeden, ait olmadan sevmektir sevmek.. eşi benzeri yoktur sevmenin, arayıştan ziyade sabırlı bekleyiştir sevmek, yeter ki değerini korumanın verdiği adamlığı hissettirmek ve yaşamasını bilmek borcumuz olsun..

Sayılı Vuruşlar // SK

bugünlerde bana ne oldu bilmiyorum,
artık seni yanındayken özlüyorum,
seni sevdiğim için üzülüyorum,
olamayacak ki görüyorum,
işim gücüm var senle,
ölüp gideceğim sebepsizce,
kalp ağrısı can çektirince,
solar yüzüm çaresizce,
sevmesende beni,
acı çektirme bari,
candan dilerim bir temenni,
olamayacak ki besbelli,
düşünüyorum artık,
ama sen yoksun,
düşlediğim hayallerde yitip gidiyorsun,
anlıyorum artık,
sen bu kalpten gidiyorsun...
ama ne olur gitme kal,
hayat seninle doğal,
gelde beni benden al,
kalbimde sayısızca çoğal...

Sende işe yaramıyor // SK

sende işe yaramıyor,
gönlüm beni dinlemiyor,
söyleyecekken susuyor,
dilim bile karşı çıkıyor,
seni ......... sadece seni,
seni se....... senden ötesi yok,
ve seni seviyorum hergün,
gün be gün artıyor sevgin,
ve sen gidiyorsun ya artık,
söyleyesim geliyor dün gibi,
anlıyorsun aslında beni,
ve gerekte yok gibi..
istiyorsan benden duymayı,
öğren ve bil korkmamayı,
uğruna geri vitese takmamayı,
kızarsam eğer o an görürsün kayış atmayı..
delidir bünyem,
sinirlidir moralim,
yüzüm bir karış,
sen yoksan ben niye güleyim?
kalın kafalı yarim,
seviyorum seni nazlı yarim,
mücevherden yücedir adın,
sensiz bu can olur darmadağın..

Uyanış

Sana o ilk sarıldığım an varya,
İçim bir başka olmuştu sanki,
Kendimi gördüm ya,
Sende buldum sevgiyi sanki,

Bitanem dedim ama,
Açılamadım sana,
Biliyorsun aslında,
Kahretsede söylemiyorum ya,

İçim içimi yiyor, duramıyorum,
Fotoğrafımıza her baktığımda,
Kendimi hüzünlü buluyorum,
Susamıyorum her haykırdığımda,

İçime saplanan bıçak gibi,
Acısı derinleşir dimağda,
Ilık ılık akan kan gibi,
Dolaşır aşkın damarlarımda,

Farkına varmak güzel şey,
Ezgisi kalbimde çalarken ney,
Gözlerin gülümser,
Aslında uzaktır, özümser.

Pandora'nın Kutusu

tüm kötülükler arasında bir tek umut kalmıştı pandoranın kutusu içinde,
umut mumunu biz yaktık ve astık Babil'in asma bahçelerine,
alevler sararken dört bir yanı, aydınlık olduk sevenlere, biz var ettik umudu ve söndürdük ihanet önünde,
yak umut mumunu umudun olsun,
diren tüm kötülüklere, kalbin sevgiyle dolsun,
gönlünde sevginin emaresi genç dimağnla ilahi mukaddesi,
sarmalayıp sarsam aşkın ifadesi,
yine de değişmez bu delikanlının sevgisi...

İhanet // Eski

Gözlerindi beni etkin altına alan,
Gülümsemendi beni huzura kavuşturan,
Kâbus oldu o gözler yine,
Eridi gitti bir şeyler yine,
Yeni bir sayfa açacaktık yeniden,
Bir bıçak gibi saplandı ihanetin,
Deşti parça tike yeniden,
Nereye kadar sürecek ihanete şehvetin,
Biliyorum ki zevk alıyorsun,
Acıttıkça,
Kanattıkça,
Egon tatmin oldukça arşa eriyorsun,
Ama şunu asla aklından çıkarma,
Aslında onurundan uzaklaşıp,
Kendini insanlığından sıyırıp,
Yerin dibine geçiyorsun, sakın aklından çıkarma.

Gurur

Korkuyorum sen gideceksin diye,
Çoktan anladım sensizlik bana hediye,
Gittin ve kırdın kalanları ne diye,
Anladım ki dönüp bakmak hoş geriye.
Anılarda sakla o eski günleri,
Ağladığında korusun seni gökteki peri,
Martılar bekçi olsun,
Savunsun içindeki denizleri,
O masum ifaden hiç bozulmasın,
Gözlerinden yaşlar akmasın,
Gözün açık kalmasın,
Kalbim boş ama varsın olmasın.
Geç oldu belki biraz,
Ama sana yaptıklarım çok az,
Keşke kalaydın birkaç mevsim daha,
Kanla yazardım sonu biraz.
Kanın hala temiz akıyor mu?
Yoksa benden sonra tenin mi soğudu?
Seni sevmiştim yoksa çok mu?
Terk ettin ya ve sandın ki bana koydu mu?
Hiç sanmıyorum sevgilim,
Sensiz ben pek bir bedeviyim,
Olsun varsın sevgilim,
Sen olmasan da ben bedeviyim.
Şiirlerimde yaşayacaksın istemesem de,
Gülüşünü unutmayacağım istesem de,
Bir günah daha işlesem de,
Yine de kalbim sana orospu istemesem de.

Bu Kez Anladım

Eski günlerden kalma,
Geçen trenin ardından ağlama,
Seni unuttum sanma,
Kapanmayacak bu içime açtığın yara.
Sebebi neydi bilmiyorum,
Neyse ki artık önemli değil,
Seni başkaları ile görüyorum,
Benim gibi benzersiz değil, biliyorum.
Hatadır insana mahsus olan,
Geceleri göklerden dolan,
Damla damla göz yaşı,
Yitip gidecek olan.
Yırtıp attım fotoğraflarını,
Ama silemedim seni,
Unutmak istedim öpüşlerini,
Unutamadım hatıralarını.
Sana dönmek diye bir şey yok aklımda,
Sen hiç gitmedin ki sevgilim,
Dönmeni de isteyemem,
Sen hiç gitmedin ki sevgilim.
Aşkta mola olur mu?
Yerin hemen dolar mı?
Sevgi de anlayış yok mudur?
Peki senin yaptığın ne iştir?
İhanetin bedeli bağışlamaksa,
Affedilenin borcu sadık kalmaksa,
Sen neden sadık olamadın sevgilim?
Neden beni bırakıp gittin?
Dönüp dolaşıp aynı yere gelmekten sıkıldım,
Seni affetmekten usandım,
Ama artık uslandım,
Başka seveceğim seni bu kez anladım.

Bir Olsun Gönlümde

Egoistlik ve ben,
Araya girince sen,
Unutulur sevişmeler,
Yeter ki durma hemen.
Zaman akıp gidiyor,
Gönüller de taht kuruyor,
Yüzünde pek hoş duruyor,
Aşkın ateşi tenimi kavuruyor.
Öpüşmelerimiz güzeldi,
Sımsıcak ve sevgi dolu,
Şefkatli kollarında uyumak,
Ve sana sımsıkı sarılmak.
Sevişirdik bazen,
Ne olacak diye düşünmeden,
Gökte yıldızlar parlarken,
Beni benden eden.
Saçlarının kokusunu içime çekerken,
Senle bütünleşirken,
Hiç çıkmazdı aklımdan,
Seni delicesine severken,
Siluetin odamda,
Gözlerine baktığımda,
Adını ne zaman ansam,
Hoş bir koku dolar odama.
Dürüst olmak acı verse de,
Sana kendimi ifade edemesem de,
Yine de biliyorsun beni benden iyi,
Dönmeyecek olsan da sevgilimsin yine de…

Dün, Bugün iken..

Dün bugün iken,
Gözde yaş akarken,
Kalbim ağlıyor,
Nefesim daralıyor.
Sen gittin ya,
Beni terk ettin ya,
Şimdi kim haksız?
Sonra ne olacak?
Alıştım artık sensizliğe,
Güle güle ve dönme geriye,
Öksüz bir çocuk gibi,
Bırakma bir daha diye.
Yargısız infazlara tok karnım,
Senin yüzünden bulandı aklım,
Güven duymuyor sana tatlı canım,
Kalbimde yok artık o kadınım.
Denizci olmak güzel şey,
Limandan limana çalarken ney,
Güzel kızlarla tanışmak,
Gece olunca koklaşmak.
Sarhoşluk geçici mutluluk,
Kalıcısını verdin vereli,
Eksik olmuyor elimde bir ellilik,
İçiyorum.

Güzel Kız

" Ey güzel kız sana seslenirim ;
Gel bak bana, o engin gözlerinle hapset beni, bakışlarınla götür beni alemlerin en tatlısına. 
O kokun, kokladığım en güzel gülden de ( ki gül en güzel çiçektir ) güzel.
İnsan senin yanında mutlu, ki benim ilhamım sensin.
Seni düşler, dalarım hayaller alemine.
Bu saf masum ifadene sözcükler sığmaz.
Ucu bucağı olmayan okyanuslar gibi, sesin tıpkı bülbül gibi, duyan kulak kabartıyor…
Ama hepsinden öte tüm gizemin kalbin,ve de gözlerin…
Kapalı bir kutu gibisin.
Kilitsiz, anahtarı farklı, ne yaparsan yap açılmaz.
Konuşamıyorsun.
Kalbinin gizini dökemiyorsun.
Ne hissediyorsan, hep gözlerin ele veriyor.
Ey güzel kız ! Bak bana ! Hapset beni.
Aç kalbini, bak anahtarını getirdim.
Aç kutuyu, çıksa da tüm kötülükler, bir tek umut kalsa da, içinde benim de bir umudum var.
Bir gün sana kavuşabilmek!
Her şeyden öte, kalbini özümsemek, ebediyete kadar seninim ! ”

Düşlerim

Hayalimde bir yer var.
Bambaşka bir diyarın, bambaşka bir bölgesi.
İçinde, sadece sen ve ben.
Küçük iyi bir ev, minik hoş bir bahçe.
Cazibeli, hoş kokulu çiçekler.
Ev, göle yakın ve ağaçların arasında, kocaman ağaçların.
Masmavi bir gök yüzü, tertemiz bir havada.
Hayatımın en güzel anları, seninle.
Bana baharımı yaşatıyorsun, güneşim olup bu kasvetli hayatıma ışık saçıyorsun.
Anka kuşu misali, küllerimden yeniden doğduğumu hissediyorum.
Seninle ormanda geziyoruz, etraf cıvıl cıvıl.
Sanki doğa, çektiğim acıları görüp, kurtulduğum kıştan baharımı ayaklarıma seriyor.
En sevdiğimiz ağacın gölgesinde dinleniyoruz.
Ve konuşuyoruz, konuşuyoruz, konuşuyoruz.
Gözlerine baktığımda, aşkının sonsuz olduğunu anlıyorum.
Sana dokunduğumda, bana sarılıyorsun.
Ve öpüşüyoruz.
Öpüşmemiz sıcak ve yumuşacık, tıpkı Cennet’te gibi.
Ve ben Melek olduğumu düşünüyorum.
Yaz güneşim gibi sıcacık, umut dolu bir insana dönüşüyorum.
Her şey çok güzel, seninle daha güzel, şükrediyorum.
Aniden bir gün, sen ölüyorsun.
O an, yaşam benim için duruyor.
Hayat bana en kötü kabusumu yaşatıyor.
İçinde kayboluyorum.
Korkum artıyor, nefes alamıyorum..
Ve bende ölmek istiyorum
Yanına gelmek, senin olmak..
Çünkü sen, hayatımın aşkısın.
Seni hep sevdim, sonsuza kadar seveceğim bebeğim.
Çünkü ben, senin parlayan gözlerine, bahar kokuna, güneş gibi kalbine tutuldum.
İçimdeki beni, ölmek üzereyken kurtardın, yaşattın.
Artık yoksun, ne anlamı kaldı, her şey bitti.
Bekle geliyorum bir tanem, seni seviyorum bebeğim.
Ama ölemiyorum, hayatım son bulmuyor, bekleyeceğim, heyhat.
Umuyorum ki…
Bir gün tekrar buluşacağız.
Ve bir daha asla ayrılmayacağız.

Şairim

Bî perva, bedevî bir şairim.
Yoktur çekincem, endişem.
Olmaz işim, iş güzarlarla.
Varsın yoksun, konuşsunlar.
İlişmesinler, hür çapıma.
Eylesinler, güzel güzel.
Zaten onlar ki, iki ayaklı eşektir.
Zekâ denilen, sihirli, yüce hediyeyi bilmeyen eşekler.
Kuzeydir adım, yoktur korkum.
Her isteyene cevabı da bulunur, arayana belası da.
Aşık atamaz kimse benle, kapasite meselesi.
“ Çelebî ” derler, takma adımdır.
Biraz ukalâ, biraz sivri zekâ.
Huyum kurusun, özüm budur.
Bir lütûftur.
Tanrımdan bana, iyi bilmek lazım kıymetini.
Ey kari, çıkarmışsındır bundan bir ders.
Bilesin, olmayasın cahil !
Ayağını denk al, kalmayasın sefil !

Umutsuzluk Özlemi

Umutsuzca düşlerim seni, hayaller alemine daldığım zaman.
Gözlerin gözümün önüne gelir, avunurum dudağının konduğu yere dokunarak.
Bin ah çekerim şu sensiz yalnızlığıma, isyan ederim.
Yalnızlığıma ağlar, Allah’ tan yardım dilerim.
Odamın köşesine çekilip, tek başıma oturur seni düşlerim, yağan yağmurda…
Geceleri sensizliğin ateşiyle yanar, şafağın doğmasını beklerim.
Elinin elime değdiği, gözlerimizin kesiştiği, kalplerimizin bir attığı yerde dönüşünü beklerim.
Ansızın çıkar gelirsin karanlıkların arasından, güneşin doğuşu gibi.
Geldiğin an, bir çiçeğin tomurcuklanıp, açılması gibi açılırım.
Hasretle yanıp tutuştuğum özlemimi gideririm, sana sarılınca.
Her nefes alışımda, kalbimin her atışında, aklımda sen fikrimde sen.
Mis kokunu ciğerlerime doldurur, asla doyamadığım yüzüne bakar dururum.
Kelimeler sığmaz bu eşsiz ana, bakışlar yeter.
Elin elime değer, kalplerimiz bir, kesişir gözlerimiz, rüya da gibi gezeriz.
Her buseyle tutkum artar, içim duyguyla dolar.
Kıskandırır, bu Dünya’ da yaşayan her canlıyı, aşkımız.
Ellerin kayar ellerimden, tutamam.
Ayrılma vakti sevgilim, son bir kez kokunu ciğerlerime çekeyim.
Öpeyim seni son kez, belki de bir parçacık zevk kalmıştır, dudaklarında.
Elveda sevgilim, sen olmasan da gecelerimde, her günün şafağında beraberiz.

Sevgi

Hayat'ta insana verilmiş en güzel hediyedir, öpüşmek.
Sıcacık, yumuşacık ve ömrünün en güzel anlarıdır.
Fakat, kalbindeki sevgiyi bölmeden, parçalamadan olmalı.
Olmalı çünkü, aşk, bölünmeden ve eksiksiz olmalı.
Bunu yaşayacağın insanı, çok iyi seçmelisin.
Yeni aldığın defter, nasıl temiz ve beyaz ise;
Aşkını yaşayacağın kadın veya erkeğin de kalbi temiz olmalı.
Onu sevmek, sana nefes almak gibi, yapmadan duramadığın bir arzu olmalı.
Gözlerinde kaybolduğun, nefesiyle titrediğin, dokunuşuyla sakındığın bir hazine misali.
Gözlerini açtığında, ilk lokmanı yutarken, elin telefona giderken, aklına ilk gelecek kişi.
Senin aşık olduğun, sevdiğin, kalbinin sahibi kişidir.
Çünkü o, senin sevdiğin kişidir.
Teni tenine değince, gözlerin kesişince, ellerin buluşunca, anlayacaksın.
Bilimsel yöntemi yoktur, aşkın.
Matematiksel olarak hesaplanamaz, formüllere sığdıramazsın.
Aşk dediğin, anlaması doğru yerden bakıp, kalpten dinlemekle anlaşılır.
Aşkın gözü kördür, mantık arayamazsın.
Bazen Quassimodo ile Esmeralda, bazen Mecnun ve Leyla misali bir ilişki vardır.
Ama aslında, her şey sevgiye dayanır.
Çünkü aşk, sonsuz bir deniz gibi değil, yanan bir ateşe benzer.
Her ne kadar sönmemesi için elinden geleni yapsan da…
Ateş söner, aşk biter.
Ama sevgi öyle değildir.
Çünkü sevgi dediğin şey aşktan arta kalanlardır.

Esas Oğlan

unutulmuş günlerden gelen bir şiirdir bu,
ne notası, ne de düzeni var,
ne aklı ne de selimi var,
sadece gönülden kopan bir nağmedir bu,
hikayesi hüzünlü, ama kısa,
belki saçma, ama azimli,
nefes almayı reddeden bir bilincin, bedenine karşı savaşı ile başladı,
bir kız gözlerine baktı,
saçları uçuşuyordu, sanki göz yerine ışığa bakıyordu esas oğlan,
gözlerden bir korumacı, savunmaya çekilmiş bir er bakıyordu sanki,
kapkara, soğuk ve bir o kadar da utangaç,
esas oğlan unutamadı kızı, haftalar ve haftalar geçti,
günlerden birgün, kız karşısına öyle bir heyecanla gelmişti ki,
esas oğlan şaşkınlıktan geri adım attı, ama kız pes etmemişti,
umudu o kadar muazzamdı ki, esas oğlan hemencecik yelkenleri suya indirivermişti,
derken birgün bilinç, nefes almaya karar verdi ve savaş bitti,
savaş bitmişti gerçi, ancak yeni bir savaş ufukta beliriyordu usulca,
esas oğlan kıza aşkını anlattı ve savaş başladı,
kız kovalıyor esas oğlan kaçıyordu,
beraber cenk ediyorlar, aşkları mavi alev gibi yeri göğü aydınlatıyordu,
buluşmaları az ve özdü, lâkin bu ikisine de kâfi değildi,
ama beklemenin verdiği sabır onları olgunlaştırıyordu,
günlerden birgün hayat onlara olumsuzluk sardı ve ayrıldılar,
pek gönülsüz olmuştu gerçi, ama ellerinde değildi,
o gün bugündür, esas oğlan her yerde aşkını haykırır durur,
ama yankılardan başka bir şey duyamaz, bu olay onu kahreder,
artık esas oğlan ölmüştür, çünkü yaşamına son vermiştir,
ölen aslında ne bedeni ne de zihnidir,
o " içindeki ben " 'i öldürmüştür,
esas oğlan uzakta bir yerde, her gece yarini düşler, buruk bir gülümsemeyle uykuya dalar,
ondan arta kalan amaçsız ve şuursuz bedenle zihin ise, yeni bir karakter yaratmışlardır,
bu yeni karakter, kendini günahtan günaha sürükler ama özünde esas oğlandan izler taşır,
ancak eski güzelliği artık yavaş yavaş son bulmaktadır,
buna içerleyen bedenle zihin artık son kararlarını verirler ve yeni bir yolculuğa yelken açarlar,
yeni ve son yolculuk, yeni bir başlangıç olacak bir yolculuk olan ölümü seçerler.
bundan alınacak ders kişinindir, gerisi beyhude, kalan günlerden ziyade, önümüzde hediye...

Sirke Küpü

Öyle öfke doluyum ki, kendimi imha etmek üzereyim.. İletişim neden zordur kuşaklar arasında? Neden hata yaparlar gençlere gençliğini unutmuş olanlar? Bu kör zihniyet baltası nasıl kıracak buzdan kar elması? Kaba kuvvet kafi kalaydı çoktan üçüncü dünya harbi başlardı...

Özlem

Nereye kadar gidecek bu özlem,
Ne zaman gelecek hayata ünlem,
Sana sevgimi anladın mı bilmem,
Hiçbir zaman böyle gülemem,
Günlerim hatıralarınla geçiyor,
Sensizlik tadımı kaçırıyor,
Yazdığım onca şeyler,
Sen olmadan değer bulmuyor,
Seninle her anıma şükranım,
Bitmiyor sonsuza dek hayranım,
Sana elbet bu sevgim,
Her an yoluna revâyım,
Gülümsemene gömerim kederleri,
Saçının teline kırarım kemikleri,
Bir bakışınla geçerim denizleri,
Bir tek geçemem o da kendimden.

Gitme Kalbimden

Adın sardı dört bir yanımı,
Sevindim girmene bahçemden,
Sar sende kollarınla omuzlarımı,
Ne olur gitme kalbimden.

Pişmanlık

Kolundan tutup çektim seni kendime,
Baktım sorarcasına gözlerine,
Elin idi son gördüğüm işkence,
Gözlerimden yıldızlar silinince,
Seni severdim sana rağmen,
Yine seveceğim,
Ne olurdu da sevmeseydim,
Pişmanlık yabana atıldı sana rağmen.

Sabun Köpüğü

Dün gibi hatıramda, 
sıcacıktı, 
sarılmıştım sana,
uyurken birlikte düşlerdim geleceğimizi,
sabun köpüğüymüş sağlık olsun sevgili..